Bugünkü Hürriyet'te çıkan seçim sonucu değerlendirmemi burada da paylaşıyorum.
*
Ak Parti'nin devlet partisi olması: Kürt seçmenler uzunca bir
süreden beri devletle ve resmi ideolojiyle arasında mesele olan partileri
tercih ediyorlar. 90'larda Refah Partisi bölgede böyle yükseldi; Ak Parti
2007'de en yüksek noktasına böyle ulaştı. Ama zaman içinde, özellikle de çözüm
sürecinin yürütülme biçimiyle birlikte 'Ak
Parti de devlet partisi mi oldu' eleştirileri yükseldi. Kürt oylarının Ak
Parti'den kopup HDP'ye yönelmesinde bu da önemli bir faktör olabilir.
*
Yerel seçimden bugüne Kürtler fena kırıldı
7 Haziran seçim sonuçlarına
rakamlar üzerinden bakmaya devam ediyorum.
Dün yazmaya çalıştım; ülkenin
siyasi anlamda kaderini 14 ay önce yapılan yerel seçimden bugüne Halkların
Demokratik Partisi'ne yönelen 3 milyonu aşkın oy belirledi.
Yine dün yazdım; genel seçimin reel
anlamda yegane kazananı HDP, diğer bütün partiler yerel seçimden bugüne
gelirken ciddi sayılması gereken miktar ve oranlarda oy kaybetmiş. Çarpıcı olan
seçimden başarılı çıktığı söylenen MHP'nin yerel seçimden genel seçime kadar
kendi oylarının yüzde 7.8'ini kaybetmesi. Ak Parti'nin 14 aylık kaybı yüzde 6,
CHP'ninki ise yüzde 2.6.
HDP'ye yüzde 104'lük oy artışının
nereden geldiğini sorgulamaya çalıştım dün. Çeşitli sandık çıkış
araştırmalarının da bulguladığı, benim de rakamlar üzerinden giderek gördüğüm,
HDP'nin 6 milyon oyunun 900 bin kadarının Kürt olmayan seçmenlerin oyu olduğu.
Bu da kabaca yüzde 2 civarında bir oy ediyor. Geri kalan artı 2 milyondan fazla
oy Kürt seçmenden geldi.
10 Kürtten 6'sı HDP'ye verdi
Yani, yerel seçimden bugüne ne oldu
sorusunun temel cevabı, ülkedeki Kürt seçmenlerin yüzde 60'dan fazlasının bu
seçimde Kürt siyasal hareketinin partisine oy vermeyi tercih etmesi. Daha önce
bu oran yüzde 40-50 arasında değişiyor ama 50'nin üzerine çıkmıyordu.
Bu yüzde 60 hesabını da anlatmaya
çalışayım. Seçim sonucunu da doğru tahmin eden araştırma şirketi KONDA'nın
kurucusu ve sahibi Tarhan Erdem'e göre Türkiye'de 8 milyon civarında Kürt kökenli
seçmen var. Bunların 5 milyonu aşkını bugün HDP'ye oy verdi.
Benzer bir rakamı Adil Gür'ün
araştırmasında da görüyorsunuz; Türkiye'deki Kürt seçmenin yüzde 60'ının
tercihi HDP olmuş bu seçimde.
Ne oldu da, eskiden beri HDP ve
çizgisine oy veren 3 milyon Kürt seçmen bugün 5 milyonun üzerine çıktı?
Bu sorunun cevabını verebilecek
elimizde yeterli araştırma ve veri yok. Olsa olsa son 14 ayın siyasi ve
ekonomik gelişmelerine bakıp spekülatif bazı şeyler söylenebilir; nitekim
gazete köşelerinde, TV programlarında bunlar söylenip duruyor. Bu söylenenlerin
bazıları sahadaki gerçek durumu yansıtıyor olabilir ancak elimizde yeterli
araştırma olmadığı için şu an bunu söyleyebilecek durumda değiliz.
5 spekülasyon
O yüzden ben de, söyleyeceklerimin
spekülasyon olduğunun altını çize çize kendimce bu büyük oy kaymasına sebep
olduğunu düşündüğüm birkaç noktayı belirtmek istiyorum:
Sınırı aşan Kürt duyarlığı: Türkiye'nin Suriye politikası ve genel 'Müslüman Kardeşlerci' tutumu,
özellikle de Kobani konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Düştü
düşüyor' demesi, sınırın Türkiye tarafında Kürtler arasında ciddi bir
duyarlığa sebep olmuş gözüküyor. Belki de Kürtler, 'Türkler ve Araplar bir olup bizi yok etmek istiyor' diye düşünmüş
olabilirler.
Çözüm sürecine prim: HDP'nin gerek PKK'yla ve gerekse şiddetle olan
mesafesi ülkedeki canlı tartışma konularından biri. Ancak bu partinin özellikle
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığına aday
olmasıyla başlayan 'Bir daha şiddet
olmayacak' sembolizmi Kürtlerden destek görmüşe benziyor; HDP'ye verilen bu
Kürt oylarını 'Şiddete bir daha geri
dönmeyin biz de sizi ödüllendirelim' mesajı gibi okumak da mümkün.
Ak Parti bölgede marjinalize oldu: 2007 genel seçiminden itibaren
Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da bugün HDP'nin birinci çıktığı illere baktığımızda,
Ak Parti'nin pek çok yerde marjinalize olduğunu, yok olma noktasına
yaklaştığını görüyoruz. Geçmişte Tayyip Erdoğan, 'Kürtlerin temsilcisi de biziz' derdi; bugün çok net gözüküyor ki
Kürtlerin bir tane temsilcisi var, HDP.
Ümmetcilik işe yaramadı, çözüm eşit vatandaşlıkta: Bu seçimin bize
gösterdiği belki en uzun vadeli sonuç, 12 Eylül askeri rejiminin de, Ak Parti
dahil Türk muhafazakar sağının da Kürt sorunu bağlamında kullanageldiği 'Hepimiz din kardeşiyiz, bizi birbirimize
din bağlıyor' söyleminin hiçbir karşılığının olmadığı ortaya çıktı. Ak
Parti'nin Cumhurbaşkanı dahil HDP karşıtı kampanyasını neredeyse tamamen din
üzerine kurduğu hatırlanacak olursa, bu kartın geçerliğini nasıl kaybettiği
daha iyi anlaşılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder