26 Nisan 2014 Cumartesi

Amerika'yı kasıp kavuran iktisat kitabı: Capital

Thomas Piketty
Hayır, bu Karl Marx'ın Capital'i değil; henüz 40'lı yaşlarındaki bir Fransız iktisatçı olan Thomas Piketty'nin 'Le Capital'i.
Son birkaç gündür ben de elimden düşürmeden bu kitabı okuyorum, bitirdiğimde fikirlerimi paylaşacağım zaten, ama bir yandan da bu kitapla ilgili Amerika'da çıkan tartışmayı izlemeye çalışıyorum; sahiden ortalık birbirine girmiş durumda.
Örneğin Nobel ödüllü iktisatçı ve The New York Times yazarı Paul Krugman kitaba sahip çıkanlardan. Zaten genel olarak 'Amerikan solu' diyebileceğimiz Liberaller kitaba bayılmış durumdalar. Krugman kendi blogunda kitapla ilgili duyurular yazdığı gibi gazetedeki köşesinde de kitaba ilişkin tartışmalara birkaç kez yer verdi. İşte sonuncusu şu.
Krugman'la aynı gün yine The New York Times yazarı David Brooks da Piketty'nin kitabının etkilerini yorumlayan bir yazı yayımladı.
Onlardan önce Piketty'nin kitabı büyük haber oldu, gazetelerde profili yazılır hale geldi, hakkında mesela bir başka Nobel ödüllü iktisatçı olan Robert Solow'un The New Republic'teki yazısı çıktı. Bir başka Picketty taraftarının yazısı da Slate'de yayımlandı.
Peki ne oldu da neredeyse 500 sayfa uzunluğunda olan bir iktisat kitabı bu denli çok tartışma çıkardı Amerika'da?
Birincisi, bir Fransız tarafından yazılmış olmasına rağmen son derece rahat okunan, teknik içeriği akademiklikten hiç taviz verilmeksizin herkesin anlayacağı düzeye getirilmiş bir kitaptan söz ediyoruz.
İkincisi ve daha önemlisi, kitap gelişmiş ekonomilerdeki gelir eşitsizlikleri hakkında. Ve elbette dünya ekonomişsinin gidişi hakkında.
Yazar, iktisadi büyüme kavramıyla 'servet' ve 'sermaye' arasındaki ilişkiyi, servet ve sermaye ile de gelir eşitsizlikleri arasındaki ilişkiyi inceliyor.
Adına bakıp Marxist bir kitap sanmayın, yazar da Marxist değil, kitap da. Zaten yazarı herhangi bir ideolojik kalıbın içine sokmak ona büyük haksızlık olur; o kendince objektif bilimsel gerçeği gözlemeye çalışan ve bunu da hayli mütevazı bir dille yapan bir iktisatçı.
En azından benim okuduğum kadarlık bölümünde kitabın pek çok yerinde 'Aman rakamları fetişleştirmeyin' gibi uyarılar, 'Aman bu dediğimi genellemeyin' gibisinden cümleler var; yazar daha yazarken sağ veya sol gözlükle kitabı okuyup anlayacaklara karşı kendince önlem almış.
Aslında Amerika'daki tartışma büyük ölçüde kitabın sonundaki kanıtlama ve onu izleyen önerilerle ilgili. Şimdi onları burada anlatıp canınızı sıkmayayım, eğer edinebiliyorsanız kitabı bir an önce edinin bence ve ilginizi çektiyse okuyun.
Not: Kitabın iktisadi analizi Türkiye'yi kapsamıyor ama kitabın yöntemlerini kullanarak Türkiye analizi yapmak da mümkün; bu konuda Mahfi Eğilmez ve Uğur Gürses'e güveniyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder